10 Ocak 2015 Cumartesi

RUSYA

ST.PETERSBURG

Zorlu bir yıl geçirdik.Kızım üniversite sınavlarına girdi, sonuçlar geldi.Tercih aşaması daha da zordu.Sonuçlar açıklandı.Artık ODTÜ lü olmuştu.Rahat nefesler alındı ve ver elini ETS ile St.Petersburg-Moskova Turu
Her zamanki gibi bize tur Ankara'dan başladı.Tur rehberimiz Sn.Gülgün ASUTAY ile Atatürk Havalimanı'nda tanıştık.Diğer tur arkadaşlarımızı  St.Petersburg'da havalimanında tanıdık.
Baltık kıyılarının güzeli:Saint Petersburg
Baltık Denizi kıyısında, Neva Nehri üzerinde 42 adaya yayılmış beş milyon nüfuslu St. Petersburg 1703’te Çar Petro tarafından kurulduğu günden bu yana ülkenin batıya açılan penceresi olmuş. 200 yıl boyunca Çarlık Rusyası'nın başkenti olan kent, İkinci Dünya Savaşı sırasında 900 gün Alman kuşatmasına direnç göstermiş.Kanalları ve köprüleriyle "Kuzey'in Venedik'i" olarak anılan St. Petersburg, geniş bulvarları ve Çarlık döneminden kalma binalarıyla ihtişamlı bir kent. Tarihi, kültürel ve mimari önemi dolayısıyla UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası kabul edilerek korumaya alınmış. St. Petersburg Lenin'in, devrimin zaferini deklare ettiği kent olması dolayısıyla da Rusya tarihinde özel bir öneme sahip. Kentin devrim sonrası Leningrad adını alması da bu yüzden.Avrupa’nın en önemli kültür merkezlerinden biri olarak kabul edilen St. Petersburg’un önemli bir başka özelliği de, su kenti olması.

Önce panoramik şehir turu.Auroroa zırhlısı ve Amirallik Binası
Aurora Zırhlısı
Arka planda Amirallik binası
Rostral Sütun


Tatar Cami-Ramazan Bayramının 1. günü başlayan turda Rusya'da cami görmek....





St. Petersburg'da ulaşım kolay. Otobüs, metro, tramvay, taksi, kanal teknesi gibi pek çok seçenek mevcut. Pervazlarından çatılarına kadar kabartmalarla süslenmiş St. Petersburg binalarının merkezde bulunanlarının altları kafe, restoran, bar, dükkan olarak işletiliyor.Ve biz ilk gün otele yerleştikten sonra soluğu Nevski Caddesinde aldık.İstasyon isimlerinin kril alfabesi ile yazılı olduğu, aktarma gerektiren metroyu kullanarak.(Kızım rusça okuyabiliyor da :)))) Onlarda yabancı bir dile hakim değiller ama çok yardımcı olyuorlar.Hemen GPS ler açılıyor ,el-kol hareketleriyle anlatılmaya çalışılıyor, olmadı sizinle binmeniz gereken platforma kadar geliyorlar.
St.Petersburg metrosu-Ankara'daki de metromuymuş dedirtecek cinsten:))))

Beyaz Geceler
Her yıl haziran ayında Petersburg'un ünlü "Beyaz Geceler"i başlıyor. Gün boyunca hava yalnızca iki saat süreyle çok çok az kararıyor. Dostoyevski'nin ünlü romanı Beyaz Geceler işte böyle bir zaman diliminde geçiyor.


Ünlü alış-veriş mekanı Gostny Divor
Bizim çoktan unuttuğumuz troleybüs

Kazan Katedrali Saat:23.00


Oturduğumuz cafenin bahçesinde masa zincirli herhalde hırsızlığa karşı bir önlem-wi-fi free bir kafeydi.Kazan Katedrali'ne nazır.Uzun süre oturduk

Masada garsonla iletişimi sağlayan zilimiz:))))
Nevski Caddesi
Limonlu gazoz-sunumu hoştu
Nevski Caddesi
Nevski Caddesi
Nevski Caddesi-Singer binası                                             
NEVA NEHRİNDE TEKNE TURU




















HERMİTAGE MÜZESİ
Çarların özel sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapan Hermitage Müzesi, hayatta en az bir kez görülmesi gereken bir mekan. Bu tarihi bina Çarlık döneminde Kışlık Saray olarak kullanılıyormuş. Bugün ise dünyanın en önemli müzelerinden biri. Müzenin öyküsü 1764 yılında II. Katerina'nın Berlin'den 225 parçalık çok değerli bir resim koleksiyonu getirmesiyle başlıyor. Takip eden yıllarda Saray'a değerli tablo alımı devam ediyor. Tablo koleksiyonunda Rembrandt, Leonardo da Vinci, Michelangelo, Van Gogh, Raphael, Renoir ve Picasso' nun eserleri yer alıyor. Koleksiyon zamanla heykel, gravür, silah, sikke,madalya, kitap ve arkeolojik eserlerle zenginleşmiş ve Hermitage Avrupa'nın en seçkin müzelerinden biri haline gelmiş.
Hermitage Müzesi'nin giriş merdivenleri bizi bir saraya geldiğimizi hemen hissettiriyordu.16000 yağlı boya,12000 heykel varmış.toplam 3 milyon eser varmış ve 5 binadan oluşuyor.Eğer her esere 10 saniye bakarsanız 3.5 yıl sürüyormuş.Binalar bir yanda büyük meydana diğer cephede ise Neva Nehri'ne bakıyor.Birçok önemli eser var ama beni en çok Leonardo da Vinci’nin dünyaca ünlü eserleri etkiledi.
                                               
















Bir Leonardo eserine bu kadar yaklaşabilmek ve fotoğrafını çekebilmek cidden çok heyecanlıydı.Leonardo'nun Madonna Litta'sı






















Gezerken yorulan bir küçük ziyaretçi


                                            
                                                          Hermitage Müzesi sonrası kızım :)))
SAİNT PETER AND PAUL KALESİ


St. Petersburg kalesi olarak da bilinen Petropavlovskaya Krepost'u, 14 Mayıs 1703'de Büyük Peter yani  bizim Deli Petro dediğimiz,  Çar,  Tavşan Adası'na kurmuş. Adanın ismine yakışır bir tavşan heykeli de kütüğün üzerinde adaya girerken sizi karşılar...





Kalenin ortasındaki Peter ve Paul katedrali Domenico Tezzini tarafından 1712-1733 tarihleri arasında tasarlanmış ve Çan kulesi helezonunun tepesinde bulunan melek heykeli ile şehirdeki en yüksek (122.5metre) yapı olmuş. Çan kulesi 2001'de yapılan 51 değişik ses veren çanları ile ünlüdür. Katedral, 1708'den itibaren Romonov hanedanlığının mezarı olmuş. Son Çar 2.Nikolay ve ailesi için ayrı bir oda mevcut. Nikolay ve ailesi Bolşevik İsyanı sırasında yakalanmış, Moskova'da bir evde tutulmuş (Romanovlar'ın son evi) , ardından şehir dışında küçük bir kulübede hapsedilmiş ve idam edilmiş. Küçük kızları Anastasia için farklı hikayeler var. Kimileri onun büyükannesi ile birlikte Fransa'ya kaçtığına inanıyor ve yakın zamanda orada öldüğünü düşünüyorlar.(alıntıdır)
                                              

















Kale ilk olarak ahşaptan yapılmış, 170-1740 yılları arasında tuğlaya çevrilmiş. Amaç İsveç ordularını engellemekmiş ama İsveçliler buraya kadar hiç gelememiş. 1779- 1785 yılları arasında güney surları granitle kaplanmış. 1718-1912 arası da Turma Trubetskova Bastion hapishanesi siyasi hapisane olarak kullanılmış. En tehlikeli suçlular, günümüze kadar ulaşamayan Aleksievskiy Ravel'in de bulunduğu gizli evde tutuluyormuş. 1870- 1872 arasında mühendisler Konstantin Andreev ve Mikhail Pasypkin tarafından yeni hapisane inşa edilmiş. Siyasi hapishanede dönemin tanınmış yazarları Maksim Gorki ve Dostoyevski de yatmış. Bunun dışında, Büyük Peter'in oğlu Aleksey, Lenin'in ağabeyi Alexander ve Troçki de hapisanenin sakinleri içinde yer almış.


Hapıishanedeki mahkumlar birbirleriyle haberleşmek için bir dil geliştirmişler, bu da alfabesi








Kalenin, nehrin geniş kısmına açılan kapısı Ölüm Kapısı olarak da biliniyor. İdam mahkumları buradan suya atılırmış. Biz sıcaktan bunaldık, non-stop gezmekten yorulduk ve Baltık Denizi'ne ayaklarımızı sokarak rahatladık :)))
                                       

                                      
Kale Neva sahilinde. İnsanlar Neva Nehrine girmişler ve kale duvarına yaslanarak güneşten tenlerini yakıyorlardı.



RUS GECESİ
Troika Restaurant'ta birbirinden muhteşem dans kareografileri izledik.Yerel mutfaktan seçme lezzetler tattık.





PETERHOF SARAYI
Finlandiya Körfezi'nde bulunan ve Petro'nun planlarını çizdikten sonra İtalyan mimar Rastrelli'ye inşa ettirdiğ yazlık saray muhteşem bir mimariye sahip.Yapı; Paris'teki Versailles'a rakip.
Büyük Petro, bu sarayıİsveçlilere karşı kazandığı zaferden sonra yaptırmaya karar vermiş. II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin tahribatına uğrayan saray restore edilmiş ve bugünkü ihtişamlı görüntüsüne kavuşmuş.



Dünyanın en görkemli bahçeleri arasında yer alan sarayın önünde 64 çeşme, 37 yaldızlı bronz heykel ve 142 fıskiye bulunuyor.

                                                
İçeride fotoğraf çekilmesi kesinlikle yasak... Ama kendimi zor tuttum altın kaplama süslemeler, avizeler, aynalarda özçekim yapmamak için :)

Her odanın ayrı bir hikayesi, ayrı bir tasarımı var...Yerel rehberimiz Anna uzun uzun anlatıyor.






 Peterhof'ta "Büyük Saray" dışında başka saraylar da var...



Tatar böreği
PUŞKİN (ÇAR ) KASABASI
18.yüzyılda Katerina tarafından inşa ettirilen ve Çar Kasabası olarak anılan park, saray ve binalar kompleksi olarak dikkat çekiyor.600 hektarlık bir alanı kaplayan kasabanın ana binası Katerina Sarayı.Buradaki Amber Odası son derece ilgi çekic ama fotoğraf çekimine izin verilmiyor.Çarlık dönemi aristokrasisinin Çar Ailesi ile buluştuğu bu ünlü kasabada aynı zamanda ünlü şair Puşkin'in eğitim gördüğü okul da yer alıyor.



                                                 

                                        






                                     Yemek takımı 3000 parça.Kraliyet Ğorselen fabrikasında üretilmiş.





Altın varak.Duvar kenarlarına bu varakların üzerine vnyl bir koruma koymuşlar.Biz elledikçe altın varaklarda azalma olmasın diye!












Küçük bir şapelde bize konser veren dörtlü-Akustik muhteşemdi....



Bu ihtişamı görmeniz lazım


Dökülen Kan Kilisesi

Kilise , Çar II.Aleksandr'ın 1 Mart 1881 tarihinde öldürüldüğü yerde , Rus canlandırmacılığı üslubunda yapılmış . Dış cephede yaklaşık 7000 metrekare mozaik kullanılmış . Pencereler Estonya mermeri ile süslenmiş . 81 metre yüksekliğindeki kulesi ile bir şaheser .

4. gün sabah otelden ayrılarak havalimanına doğru yola çıkıyoruz.Rossiya Havayolları ile Moskova'ya gideceğiz Moskova Yazısı bir sonraki sayfada .
Bu guzel,doyulmaz,gunlerce,haftalarca gezseniz bitmeyecek guzel sehre geldim.İyi ki geldim.Tekrar tekrar gelinir .Siz de gelin

1 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı, çok güzel fotoğraflar.
    Sanki fotoğraflar biraz daha büyük olsa daha güzel olacak gibi. St Petersburg'a gitmek istedim okudukça...

    YanıtlaSil